Çocuklar Cinleri Görür mü? Melekleri Görebilir mi?

Çocuklar Cinleri Görür mü?

Çocuklar Cinleri Görür mü? Cinleri ve Melekleri Görebilirler mi?

Çocuklar Cinleri Görür mü? Cinler ve Melekler Çocuklara Görünür mü?

Yeni doğanlar, bebekler ve küçük yaştaki çocuklar belli bir yaşa kadar madde alemle madde ötesi alem arasında yaşarlar. Sadece cinleri görmezler melekleri de görürler. Bilimsel olarak ispatlanması mümkün olmasa da onları gözlemlemeniz ve sizin görmediğiniz ama onları tedirgin eden veya mutlu eden durumları anlatmalarını istemeniz yeterlidir. Henüz şartlanmamış beyinler asla yalan söylemezler. Hayal alemleri çok geniş olsa da madde boyutuna henüz çok fazla bulaşmadıkları için ilk yıllarında onların dünyalarında yalan diye bir kavram yoktur.

Çocuklar Diğer Varlıkları Nasıl görebiliyorlar?

DMT ile ilgili konuları incelemişseniz DMT oranının en yüksek seviyelerinin doğum ve ölüm anında olduğunu biliyor olmalısınız. DMT miktarı çocuklarda ilk yıllarda da yüksek seviyelerdedir. Kendi çocukluk yıllarınızı hatırlayın; rüyalarınız, dünyaya bakışınız, hayalleriniz, algılarınız nasıldı?

Genel olarak ilk 4 yıllık evrede çocuklar çift boyutlu bir yaşam sürerler. Ruhsal yapıları henüz madde ötesi ile bağlarını tümüyle kesmemiştir. Duyu organları ile madde boyutuna adaptasyon için sürekli bilgi derlerken, ruhsal boyutlarla bağlantıları devam eder. DMT miktarı epifiz bezinin bu adaptasyon sürecinde sağlıklı çalışmasından dolayı yüksek miktarlarda salgılanmaya devam edilir.

Epifiz bezi melatonin ve dmt salgısına sağlıklı bir şekilde devam ettiği için bebekler ve çocuklar çok kolay uyurlar, çok enerjik ve zinde olurlar. Melatonin hormonunun düzenli salgılanması ve dmt oranının yüksek oluşu 3. Göz adı verilen ruhsal görüşün çocuklarda yüksek seviyelerde olmasına neden olur.

Düşünce dünyaları henüz kirlenmemiştir.
Hiçbir şartlanmaları yoktur. Herşeyi olduğu gibi kabul edip, olduğu gibi görür ve algılarlar.
Tek bildikleri algıladıklarıdır.
Bedenleri yabancı maddelerle kirlenmemiştir.
Nefes alış verişleri olması gerektiği gibidir ve beyin ihtiyacı olan oksijeni sağlıklı bir şekilde temin eder.

Gördükleri onları ne ölçüde etkiler?

Özellikle ilk 4 yıllık süreç çocukların ileriki yaşamlarında büyük oranda hatırlamayacakları dönemi oluşturur. Normal gözle görülemeyen (melekler, cinler vb.) görüntülerin daha net olduğu dönem ise ilk 2 yıllık süreçtir. Yaş ilerledikçe, madde boyutuna adaptasyon arttıkça görüşler azalır ve dünyayı büyüklerin kabul ettiği gibi kabul etmeye başlarlar. Dünyaları; kendi derledikleri ile büyük oranda büyüklerden öğrendikleri ile sınırlı hale gelmeye başlar.

Kendinizi kontrol edin en fazla kaç yaşınıza kadar hatırlayabiliyorsunuz? Bir çoğu 4 yaşına kadar inebilir, çok azı 2 yaşı ile 4 yaşı arasını hatırlar. Hatırlananların büyük kısmı da genellikle onlarda iz bırakan önemli olaylardır. Bu yaş aralıklarının en önemli özelliği ileriki yaşlara bilinç üstü seviyesinde çok az bilgi taşınmasıdır. Algılananlar bilinçaltında kalır ve yaşantımızın geri kalanının şekillenmesinde önemli bir rol oynarlar.

Ancak ruhsal yönden elde edilen görüşler ve algılar maddesel algılara göre farklılık taşır. İnsan algıladığı herşeyi madde boyutu ile değerlendirerek bir bütün halinde ele alır. Şu an bulunduğu yer ve yaşantıya uyanlar gün yüzüne çıkarak etki eder ancak ilgisi olmayanlar bağlantı kurulacak anları beklemek için sessizce bilinçaltında kalmaya devam ederler.

Çocuklar Cinleri Görür mü?

Onları gözlemleyin Kiminle konuşuyorlar?

Çocuklar cinleri görür mü? Cinler bebeklere görünür mü? Melekleri görmeleri mümkün mü? Çocuğunuz dünyaya geldiği andan itibaren onları çok iyi gözlemleyin. Zaman zaman yukarı bakarak gözleri ile bir şeyleri takip ettiklerini ve gülümsediklerini sonra birden bire üzülüp ağladıklarını sonra tekrar güldüklerini görürsünüz. Bedensel ihtiyaçları karşılandığında, herhangi bir sağlık sorunları da yoksa onlar için en iyi eğlence zamanları bu bilinmeyen ve bize göre görülmeyen oyun saatleridir.

İlk 6 aylık evrede nerede olduğunu anlamaya çalışır bir halleri vardır. Onların en iyi arkadaşları bizim için artık algılama sınırlarımız dışına olan misafirlerdir. Yanında olduğunuzu bilmediği bir anda onları uyurken ve uyanıkken gözlemlediğinizde birileri ile iletişim kurmaya çalıştıklarını görebilirsiniz. Mimikleri, el hareketleri, gülümsemeleri ve çıkardıkları seslerle sürekli birilerine bir şeyler anlatırlar ve dinlerler. Tepki verir ve değerlendirme yaparlar. Bu evrelerde iletişimleri henüz konuşamadıkları için telepatik yolla kurarlar.

İleriki yıllarda yani konuşmayı öğrenmeye başladıklarında onları korkutan bazı şeyler gördüklerini anlatabilirler. Evin içerisinde birilerinin dolaştığını, kendisini birilerinin kovaladığını, kendisi ile konuşanlar olduğunu söyleyebilirler. Bu tarz konuşmalar sizin artık kabul edilebilir sınırlarınızın dışında kaldığı için izlediği bir çizgi filmin etkisi ile olduğunu düşünmenize neden olur ve çok fazla ciddiye almadan geçiştirirsiniz.

Cinler küçük çocuklarla çok fazla oynarlar ve onlara çok kolay etki edebilirler. Küçük çocukların akla hayale gelmedik hareketlerinin ve konuşmalarının nedenlerinden biri de onların telepatik yollarla çocukları yönlendirmeleridir.

Cinler Çocuklara Zarar Verir mi?

Cinlere zarar verilmediği sürece onlar için bu boyutta fiziksel veya manyetik bir müdahale söz konusu değildir. Ancak yaşanılan ortam onlara rahatlıkla hareket edebilecekleri fırsatlar sunuyorsa küçük çocuklar için sıkıntılı olabilir. Korkunç rüyalar, garip gölgeler, nereden geldiği belirsiz sesler, aniden beliren görüntüler çocukları rahatsız edecektir.

Yaşadıkları ortam temiz değilse,
Konuşulan ve kullanılan kelimelerin frekansları onları çekiyorsa,
Hava karardığında onların yaşadıkları yerlerden geçerken dikkat edilmiyorsa,
Hangi dine mensup olunursa olunsun onların uzak kalmaları için zıt frekans oluşturan kelimeler zikredilmiyorsa,
İnancı olmayanlarda çocukların yaşadıkları ortamda auraları güçlü tutacak bir yaşantı yoksa,
Çocuklara yeterince ilgi gösterilmiyorsa,
Ortam çocuklar için rahatsız edici misafirlere açık hale gelebilir.

Çocuklar Cinleri Görür mü?

Çocuklar Cinleri Görür mü? – Sürecin Sonlanması

4 yaşından itibaren özellikle 6 yaş sınırı aşıldıktan sonra çocuklar dünyayı maddesel olarak algılamaya başlarlar. Rüyalarında ruhsal bağlar devam etse de ortamda bulunan madde ötesi varlıkları eskiden olduğu net bir şekilde algılamamaya başlarlar. Madde boyutu ile adapta olabilmeleri için DMT oranları düşüşe geçer. Ruhsal boyut netliğini kaybettikçe maddesel boyut daha net bir hale gelir.

6 – 7 yaş aralığı bilinçaltı veri işleme sürecinin de sonu anlamına gelir. Yani o yaşa kadar gördükleri, duydukları, algıladıkları ileriki yaşlarda hayata nasıl bakacaklarını da belirlemiş olacaktır. Bu nedenle;

Küçük çocukların yanında ne konuştuğunuza,
Nasıl davrandığınıza,
Onlara ne izlettiğinize ve ne dinlettiğinize,
Ne yedirdiğinize, ne içirdiğinize,
Hangi ortamlarda bulundurduğunuza,
Kimlerle ne kadar zaman geçirdiğine,
Ev içerisinde nasıl iletişim kurduğunuza,

Çok dikkat etmiş olmanız gerekir. Her kelime, her ses, her görüntü onların ilk çocukluk evreleri sonun da tüm hayatlarını etkileyecek temel taşlarının atılması demektir.

İlk yıllarında ne görecekleri ve ruhsal yapılarının nasıl şekilleneceği de büyük oranda sizin onlar için sağlamış olduğunuz ortama göre değişecektir. Sürekli korkan bir çocukla, sürekli gülen ve eğlenen bir çocuğun yaşamı benzer olmayacaktır.

Çocukların bir şeyler görmesinden korkmayın, daha çok onlar için uygun bir yetişme ortamı hazırlayamamaktan korkun.

İlgili Konular

DMT Kategorisi

Cinler insanları Nasıl Etkiler? Psikolojik ve Fiziksel Etkileri

Nazar Nedir? Nasıl Oluşur? Nasıl Etkiler?

Nazara Karşı Yapılması Gerekenler, Nazardan Nasıl Korunabiliriz?

Görsel çocuk resmi: Altıncı His filminden