Ruhsal Gelişimde Sıkıntı, Her Yükselişin Bedeli Vardır
Ruhsal Gelişimde Sıkıntı
Her Yükselişin Bir Bedeli Vardır
İnsan ne kadar aciz olduğunu gördüğü ölçüde ruhsal yönden yükselebilir. O noktaya gelmeden kabiliyetlerini geliştirip yükselemez. Her yükselişin bir bedeli vardır. Ruhsal yükselişin bedeli ise çoğu zaman nereden geldiği ve ne olduğu belli olmayan sıkıntılardır. Ruhsal gelişim, hangi inanç, yöntem ve değerlerle olursa olsun içsel mekanizmaların açılması için gerekli sıkıntıları da beraberinde getirir.
Konuya aşina olmayanlar veya makaleleri takip etmeyenler çoğu bölümü anlamakta zorlanabilirler o nedenle bu serinin daha önce yayınlanmış makalelerini okumadan devam etmemenizi öneririm. Konular bir bütün halinde ele alındığı için zihninizde bir şablon oluşması amacıyla bölüm atlamadan sonuna kadar okumaya özen gösterin. Yazı ve içeriği sadece “ruhsal gelişim” ile ilgilenenler içindir.
Serinin önceki makaleleri
Ruhsal Gelişimde Yalnızlık Etkisi ve Yapılması Gerekenler
Ruhsal Gelişimde Açlık ve Ruhun Yükselişi
Her Ruhsal Yükseliş Bedeli İle Birlikte Gelir
Ruhsal yükselişin temelinde maddesel unsurlardan uzaklaşmak vardır. Madde dünyada elde ettiklerimiz maddeye bakan yönümüzü tatmin eder ancak maddesel tatminle birlikte ruhsal yönümüzde o ölçüde zayıflar. Her ikisini birlikte götürmek iki yönlü bir mücadele gerektirir ki bu çoğumuz için çok kolay değildir.
Mevcut yaşam standartları küçük yaştan itibaren madde ile olan bağlarımızı güçlendirmeye yönelik olduğu için tek tatmin yolu, daha fazla elde edeceğimiz maddesel unsurlar olarak görülür. Daha fazla para, daha fazla ev, daha yüksek standartlarda donanımlar, daha iyi otomobiller… Ancak maddesel tatmin sadece istediğimizi elde etme noktasına kadardır. Alırız ve biter. Alma ve elde etme hazzı… Sonrası bu döngü ile geçen bir ömürdür.
Bir sonraki hedef benzer hazları yaşamak için alınması ve elde edilmesi gerekenlerdir. Maddesel boyutta sabitlenen bir haz yoktur. Benzer hazlar için bu sürecin sürekli tekrarlanması gerekir. Ve hedef her defasında sürekli yükselir. Parasal imkanları olduğu halde tatmin olmayan ve sürekli yeni arayışlara giren insanların durumu bu şekildedir. Öncelik ihtiyaçlar değil daha fazla tatmin olma dürtüsüdür.
Ruhsal yükselişte ise maddesel unsurlardan arınma ve ruhsal hazlara yöneliş vardır. Ruhsal hazlar maddeye bağımlı olmadığı için insanı mutlak özgürlüğe ulaştırır ancak süreç ruhsal kabiliyetlerin ortaya çıkması ve fazlasını elde etmek için katlanılması gereken sıkıntılarla doludur.
Ruhsal Gelişimin Bilinmeyen Bedelleri
Kullanılan yöntem, felsefe ve teknikler ne olursa olsun bu yolda ilerlemek asla kolay değildir. İlerleme çoğu zaman şu yolu takip eder.
- İlk aşama yaşamdaki değişim ve maddesel baskıların azalması ile büyük bir haz ve mutluluk verir.
- Terkedilmesi gerekenler artıp yapılması gerekenler ağırlaştıkça alınan hazlar yerini ilerlemek için sarfedilmesi gereken çabaya bırakır.
- Bir süre sonra hazlar yok olur iç mücadeleler başlar. Bu mücadele çoğu insanda büyük iç sıkıntıları da beraberinde getirir ve bir çoğu bu aşamada mücadeleyi terk eder.
- Sabredip devam edenler sonraki süreçlerde daha fazla çaba sarfetmek zorunda kalır. Madde boyutu ile olan bağların koparılması hiç kimse için kolay değildir.
İşte bu noktada İlahi yasalar devreye girer. Bir şeyi çok isteyince neden olmaz? Konusunda da belirtildiği gibi, İnsan sabırla ne isterse o karşısına çıkar yasası gereği; eğer ruhsal mekanizmalarında maddesel bağlardan kurtulması için daha yoğun sıkıntı yaşanması gerekirse önce onlarla karşılaşır.
Ruhsal Gelişimde Arafta Kalma
Bu sıkıntılar herkeste farklıdır. Doğuştan gelen özelliklere göre değişir. Hastalıklar, yoğun depresyon, iftiralar, dedikodular, yalnızlık, açlık, yoksulluk… Her burç unsuru kendi zaaflarına göre sıkıntı yaşar. Su gurubu depresyon, hava gurubu dedikodu, toprak gurubu açlık, ateş gurubu hastalık gibi..
Ama güzel yanı samimiyet ve ısrar varsa bu süreç aynı zamanda sıkıntıdan alınan lezzeti de beraberinde getirir.
Bu sürece kadar gelip ara verenler veya pes edenler o zamana kadar aldıkları lezzetle birlikte ruhsal arafta kalırlar. Buna tasavvufta belli aşamalarda mülhime girdabı adı da verilir. Madde ile ruhsal hazlar arasında tanımlayamadığı bir yok oluş, tanımsızlık ve belirsizlik içerisinde bir sonraki ilerlemeye kadar boşlukta kalırlar. Ancak bir sonraki aşamaya geçiş zaafların giderilmesi ve gerçeklerin kavranabilmesi için yıllar alabilir.
Sonuçta son aşamaya ulaşabilenlerin sayısı çok azdır.
Sayının bu kadar azalmasının nedeni; Maddesel zevklerle bağlantılı nefis adı verilen unsurun imkanlarını korumak için her yolu deneme çabasıdır. Nefis tanımı için siz isterseniz maddi hazlara bağımlılık veya elde edilen imkanların bırakılmaması olarak ta ifade edebilirsiniz. Bu hiç kimse için kolay değildir.
Ruhsal Gelişimde Sıkıntının Tanımı Yoktur
Yaşanan sıkıntıları maddesel boyutta tanımlamak gerçekten güçtür. Her yanınızı kuşatır ve sizi farklı bir boyutta yaşamaya zorlar. Kaynağını bulamazsınız. Bir psikoloğa veya psikiyatra giderseniz size ağır antidepresanlar verir ancak hiç kimse kökeni hakkında bir açıklama getiremez.
Bu evrede yapılabilecek en akıllıca şey bir süre yalnızlık ve açlık orucudur. Çünkü ruhsal boyutta hiçbir şey amaçsız ve nedensiz değildir. Her sıkıntının bir görevi vardır. Sizi alıp bırakması gereken limana ulaştırmadan da yakanızı bırakmaz. Bu aşamada kayığı terkederseniz arafta kalıp beklemeniz gerekir.
Ruhsal Gelişimde Bilginin ve Bilincin Önemi
Tam olarak ne istediğini ve ne yapmak istediğini bilmeyenler düştükleri boşlukta ve sıkıntıların acısı ile sadece etraflarındaki insanların söyledikleri ile hareket edebilirler. “Bilgi” yola çıkmadan önce “bilinç” ise yolda ilerlerken gereklidir. Ruhsal yolculukta yaşayacağınız olayları ve sıkıntıları “daha önce yaşamamış” birine anlatır ve yardım talep ederseniz sadece kendi boyutundan size bakıp duyu organları ile “gördükleri ve duydukları” ile analiz edip yardım etmeye çalışır.
Bu noktada yardımcı olmaya çalışan herkes “yardım etme” ümidiyle hareket eder ancak daha önce sizin yaşadıklarınızı yaşamamış olanlardan sizi tam olarak anlamasını beklememelisiniz.
Ruhsal Sıkıntıların Tanımı ve Görevi
Tanımlar subjektif olacağı için hiç kimseye uymayabilir. Ruhsal boyut ile ilgili unsurları tanımlamak ancak hisler ve telepatik anlatımla mümkün olabilir. Çünkü yaşadığımız boyutla ilgili tanımlar somut, Ruhsal boyutun tanımları ise soyut kavramı ile açıklanamayacak kadar tanımsızdır.
Kısaca, O zamana kadar tatmadığınız bir acizlik hissi olarak genelleyebiliriz. Sahip olduğunuz hiçbir bilginin ve imkanın işe yaramayacağı bir acizlik. Sizi ve bildiğiniz herkesi aşan bir çaresizlik hissi. Bilgi ve bilinç ile birlikte olduğunda insanı kendisine getiren ve açlıktaki gibi haz duymasına neden olan, maddenin ortadan kalkıp ruhsal yaşamın ve yükselişin tırmanışa geçtiği bir çaresizlik.
Eğer bilgi ve bilinç eksikliği varsa hangi inanç, değer ve yöntemle başlamış olursanız olun “acizliğin verdiği ruhsal hazzı” yaşayıncaya kadar üstesinden gelmekte zorlanacağınız büyük bir baskı ve yok oluş yaşayabilirsiniz. Bu nedir? Büyü mü? Nazar etkisi mi? Enerji düşüklüğü mü? Maddesel kısıtlamalar mı? Hormonal sorunlar mı? Her defasında farklı adlar bulacağınız farklı sebeplerle boğuşabilirsiniz.
Kaçışın Yönü Maddesel Hazlar
Eğer bilgi ve bilinç eksikliği ve ruhsal alt yapı eksikliği varsa büyük bir hızla koşacağınız yer “maddenin parlayan yıldızı” olacaktır. Yeniden hayat bulmak, gülmek, eğlenmek, neşelenmek, sohbet etmek ve güzel bir yaşam sürmek… Sonu olmayan maddesel hazların girdabı… Yaşanılanları unutmak ve geride bırakmak. Ancak bu kaçışın verdiği hazlar aslında o zamana kadar geldiğiniz süreci tersine çevirerek aşama aşama elde ettiklerinizi tüketme safhasıdır. Elde ettiklerinizi de tükettiğinizde tekrar başka dönersiniz.
Eğer devam etmek isterseniz sıkıntılar bir sarmal oluşturarak sizi dünyanın merkezinden, gecenin karanlığına kadar her bir noktayı adım adım dolaştırır. Herkesi ve herşeyi farklı bir boyuttan açılan bir pencereden izliyormuş hissine kapılırsınız. Bilgi ve bilinç varsa aslında ne olduğunun farkına vardığınızda “daha fazlası”, “birazda şu taraftan”, “şu sıkıntıya da yaşasam” demeye başlarsınız.
Sıkıntı haz verir mi? Eğer ruhsal yükselişe devam ederseniz tattığınız her ruhsal deneyim size farklı lezzetler sunar. Bu sadistçe bir tat değildir. Dikkat edilmesi gereken ise bu aşamada “ben her şeye katlanıyorum, sıkıntılardan zevk alıyorum” dememektir. “Ben tuzağı” insanı içine aldığında bir süre sonra tattığınız her ruhsal haz yüzünüze üstesinden gelemeyeceğiniz sıkıntılar ve dertler olarak geri döner. Haddini bilmek ve susmak bu noktada çok önemlidir.
Yaşadıklarınızı Anlatmayın ki “Ben” Ortaya Çıkmasın
“Yaşadıklarını ve gördüklerini anlatma” sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. İster doğuştan ister sonradan elde edilen ruhsal kabiliyetler olsun; sahip olunan ruhsal edinimler “Ben” unsurunu ön plana çıkaracak şekilde kullanılmamalıdır. “Ben biliyorum, yapıyorum” aslında dedirtmek istediği “Ben üstünüm” dür.
Anlatıldığında neler olur? Bir süre sonra sebepsiz sıkıntılar! yaşarsınız, sahip olduğunuz özellikler yok olur. Tümüyle ortadan kalkması o özelliklerin sizi daha fazla zor durumda bırakmasından çok daha iyidir. Bu olmadığında daha olumsuz durumlarda yaşanabilir.
“Ben” ruhsal gelişimde insanın en büyük yıkılışlarından biridir. Sıkıntıların yaşanmasının en büyük nedenlerinden biri de “Ben” in ortadan kaldırılmasına ve aslında ne kadar aciz olduğumuzu görmemize yöneliktir. Ruhsal mekanizmaların açılması ve gelişmesi insanın ne kadar aciz olduğunu görebilmesi ile doğru orantılıdır. İnsan zayıflığını gördüğü oranda yükselir, yükseldiği oranda sıkıntı yaşar.
Sıkıntılar bittiğinde eğer yokluk noktasına ulaşılmadan sıkıntı noktası terkedilmek istenirse “Ben” hızlı bir atakla ortaya çıkarak tabir yerinde ise insanı madde seviyesine çiviler. Oradan kurtulmaksa gerçekten çok zordur.
Büyük İddialar Büyük Bedeller Ödetir
Güzellikle iddialarının gereğini yerine getirmeyenler ilahi yasalarla bedellerini ödemeye mecbur olurlar. “Madem bu kadar iddialısın buyur, bu iddianın bedeli budur” denilir. Sonunda iddia sahibi iddiasını karşılayacak çapta değilse ederini çektikleri ile görür. Eğer bilgi ve bilinçle bunu kavrayabilirse karşılaştığı “sıkıntıları” anlar ve dönüşümü için değerlendirerek ruhsal yükselişe geçer. Aksi durumda “şikayetler, eleştiriler ve pişmanlıklar” la varsa elde ettikleri, onları da götürür.
Büyük laflar etmek, aslında olmadığından fazlasını göstermek, iddialı konuşmak.. Bunların hepsinin ilahi yasalardaki karşılığı “bu aşamaya gelmek için çekmen gereken sıkıntılar bunlardır, buyur tat bakalım” dır. Tarih boyunca bir anda parlayıp sönen yıldızların ve isimlerin bir anda ortadan kaybolmalarının, sonunda sıkıntı yaşamalarının, etrafımızda boyundan büyük sözler söyleyenlerin bir süre sonra söyledikleri ile karşı karşıya kalarak sorun yaşamalarının nedeni de budur.
Her sonuç sebeplerle ilgilidir. Sebeplerin temeli boşsa sonuçlar bize o temelleri mutlaka doldurmaya mecbur bırakır.
Ruhsal Yükseliş ve Kabiliyetlerin Ortaya Çıkışı
“Sıkıntılar içsel mekanizmaları açan anahtarlar gibidir”
Yaşadığınız sıkıntıları nasıl tanımladığınız aslında onun ne yapacağını da belirler. Bilinç bu noktada çok önemlidir. Adına stres ve depresyon derseniz O da bu işlevi yerine getirir. İçsel mekanizmaları açmak için karşınıza çıktığını bilirseniz görevi, sizi istediğini elde etmeye yöneltmek olur.
3. gözün açılması, astral seyahat, telepati yeteneği, telekinezi, durugörü, biyokinezi, öngörü, önsezi ve diğer çok sayıda ruhsal kabiliyet; ruhsal sıkıntıların yaşandığı evrede ortaya çıkar. Garip olan şudur! Siz aslında belli bir aşamada istediğinizde tümünü de kullanabilecek bir açılım yaşarsınız. Ancak sıkıntılar o kadar yoğundur ki bunlarla meşgul olamazsınız.
Doğuştan gelen ruhsal kabiliyetleriniz sınırlı ve henüz ortaya çıkmamışlarsa bunların ortaya çıkışı; yaşadığınız travmalar veya derin bunalım dönemleri olur.
Sıkıntı Evresinde Yaşanabilecek Ruhsal Deneyimler
- Ruhsal algılarınız gelişir
- Hisleriniz güçlenir
- Rüyalarınız değişir
- Daha önce duymadıklarınızı duyar ve görmediklerinizi görürsünüz.
- Biri size bir şey demeden önce ne söyleyeceğini bilirsiniz veya siz ondan önce söylersiniz.
- Eğer açlık ve yalnızlıkla birlikte bu sıkıntıları yaşamışsanız daha önce yaşamadığınız bir hafiflik ve genişlik yaşarsınız.
- Dünyaya ve insanlara bakış açınız değişir.
- Elektronik aletler bozulmaya başlar
- Ne olacağını hissetmeye ve rüyalarınızda görmeye başlarsınız.
- Sürekli birşeyler olacak hissi yaşarsınız (Algılardaki genişlemenin sonucu her oluşu hissetme)
- Rüyalarınızda daha önce bilmediğiniz yerlerde kendinizi bulursunuz ve bir süre sonra gerçekten rüyanızda gördüğünüz yerde olursunuz.
- Daha önce görmediğiniz insanları önce rüyanızda sonra gerçek hayatta görürsünüz.
Bu ve benzer çok sayıda normalde yaşamadığınız olayları yaşamaya başlarsınız. Ancak bilgi ve bilinç yetersiz olduğunda yaşanılanlar;
- Bana neler oluyor böyle?
- Deliriyor muyum?
- Dayanamıyorum, bunlardan nasıl kurtulabilirim?
- İçim sıkılıyor, neden böyleyim, bunları neden yaşıyorum?
- Ruhsal bunalımdayım, Stres ve depresyondan kurtulamıyorum
- Bunları yaşamak istemiyorum…
Şeklinde karşılık bulur. Eğer yaşanılanlar bilinçle karşılanırsa bir süre sonra baskı azalarak herşey olması gereken seviyeye döner. Bu durumların yaşanmasının en büyük nedeni, bir anda ortaya çıkan olayların ani ruhsal açılımlara neden olmasıdır.
Bazen de insanın çok istedikleri “bak ruhsal kabiliyetlerin bu istediklerini karşılamak için yeterli değil” öğretisinin bir karşılığı “sıkıntı, stres, depresyon ve ruhsal bunalım” olarak karşımıza çıkar.
Konu ile ilgili diğer makaleler
Ruhsal Güçleri Geliştirme Yöntem ve Teknikleri
Ruhsal Güçler, Kaynağı ve Yaşanan Sorunlar
Ruhsal Gelişimde Üzerlik Nasıl Kullanılır?
Mutlaka öğrenmeniz gereken bilgiler
Doğum Haritasında Ruhsal Yetenek Konumları
Ruhsal Gelişimde Sıkıntı – Her Yükselişin Bir Bedeli Vardır
www.parapsikoloji.net 29 Eylül 2018
Son Güncelleme 1 Kasım 2023 Emr
Parapsikoloji.Net sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bu çocuk realda da hissetdiriyor garip şekilde. Durduk yere kalbimin ritmi artıyor. Sanki asikmisim gibi ama öğle bir şey yok. TT de bir vd gördüm. Ne kadar doğru bilmiyorum o yüzden sizden de sormak istedim araştırdım bir şey çıkmadı. Vd da eğer dünyaya gelemden önce biriyle ruhsal bağ kurduysaniz yada önceki hayatınızda biriyle ruhsal bağ kurduysaniz rüyalarımızda taniamdiginiz yada yüzünü görmediğiniz biri görürsünüz. Bu kişi sık sık gelir ve tuhaf hiss etdirir ruyalariniz da. Ayrıca sizi bir beladan da kordugunu göre bilirsiniz. Diyordu. Gerçekte de o çok mutluysa bizim de kalp ritmimiz degise bilirmiş. Lütfen cevaplayın doğru mu doğruysa bu kişiyle nasıl iletişime geçebilirim. Soylersneiz sevinirim.
Tam olarak istediğinizi kısa ve net bir şekilde sorar mısınız
Ve o ruh bağım olan kişi. Noradan önce ki rüyalarımda ki şövalye diye bilirim. En çok hatırladığım rüyamda başka bir yerdeyim ve birden savaş gibi bir şey oldu başım belaya girmiştim. Kendimi koruya bilecek güce sahiptim ama sayıları çöktü karşı tarafın. Birden o geldi. Kimliğini ismini yüzünü bilmediğim o kişi. İlk karsilasmamiz diye düşünüyorum. Beni korudu. Gitmemi ve saklammami sogledigin de koşarak gittim ama geri dönecektim. Tam o sırada annem okul için uyandirdi. O rüyadan sonra bir kaç kez de gördüm. Ama o zmaanlar 5 yada 6 ci siniflarda okuyordum. Rüyaların bir kapı olduğunu bilmedigim zmanalardi. Sevdiğim yada plotonigi olduğum birileri de yoktu . O zmaan o kimdi anlamsızca karşıma çıkıp aklımı alan. Kaç yıl geçti artık okulu bitiriyorum ama bana kendisini anlatmıyor yada hatırlamıyorum. Sınav zamanlarimda ara vermiştim telekineziye. Ama birden 8 ci sınıfta prekognisyon yeteneğim ortaya cikti. Hiç duymadığım bir şeydi. Araştırdığım da delirmistim. Sorna durugoru ve premonisyon yeteneklerim. 3.gozumde açıldığında tam deliyim deidm. Çok şükür kontrol ede bildim de 3.goz seysi gitdi. Durugoru ise dehşet vericiydi. O yeteneğim halada arada olsada korktuğum için sıklıkla olmuyor ama prekognisyon hayatımın ve benim bir parçam olmuş durumda. Her neyse prekognisyon yeteneğimi kesfetdigim de o çocuk yine rüyalarıma girmeye başladı. Her zmana konuşuyoruz ama ne hakkın ??? Bilmiyorum. Unutuyormuyum yoksa duymuyor muyum ??? Çocuğun peşine düştüm derken Nora ile iletişime girdim ve rehberim olduğunu söyledi. Sonra Nora ve o birlikte bana yardım edip ben korkunca ( çin ola bilme olasılığı vardı) gitdiler. Çin olmadiklarina yemin ede bilirim. Bir çok varlık gördüm rüyalarım da iyi niyetli yada kötü. Ama o ikisinin bana yasatdiklari duygu baskaydi. Hele ismini bilmediğim o kisi. Çok değişikti anlam veremedim bir duygu bir hissdi realda aşık olmuştum bir kere ama bu asktanda öte bir duygu gibiydi sanki sanaki bilmiyorum onu gordugumde ki kalbim aklım auram enerjim bunları hatırlıyor ismini yüzünü bilmediğim bir ruha bağlı yaşıyorum.
Bir şey dhaa söylemek istiyorum. Admin lütfen cevapla. Ben deliricem. Rüyalarım da anlamadığım biri var. Hatta 2 kişi. Biri Nora isimli ruh rehberim olduğunu iddia eden kişi. Diğeriyse ruh bağım olduğunu dusundugum biri. Anlamsızca görüyorum ikisinide. Emr isimli admin bana Nora konusunda dikkatli olmamı soglemisti. Ama onunla konuşmamızdan sonra benim yaşadığım inamsal sorunlar yüzünden depresyona girmiştim. Her kes gibi deli olduğumu düşündüğüm dereceye geldiğim de Nora rüyama girerek astral boyut olduğunu dussundugum bir yeri bana gezdiriyor gibiydi. Sanki al gör ve inan dermiş gibi. Kendimi güvende hissediyorum bundan başka psi ball yaptığım gün ellerim acıyarak uyudum. Rüyamda bana Noranin bir şeyler yaptığını görmüştüm her taraf bembeyazdı. Bana dokunuşunu falan hissediyordum sanki gerçek gibiydi. Bulanikti yüzü. O günün sabahi elimde ki acı yok olmuştu ve kendimi asılır sağlıklı hissediyordum. Bilinçaltında ki kalıntılardan rüya olamaz. Gerçekten o dokunuş o feraklik o hiss o huzur verici ama konuşmasına rağmen kafamda duyduğum ses. Ne yapmalıyım sizce ??? Nora ile nasıl iletişime girneliyim. Uzun zamandır görmüyorum ve bu beni üzüyor.
Gerçekten makaleyi okumaya ihtiyacım vardı. Gece şuan saat 2 neredeyse 3 olucak ama ben gecenin bu saatinde yaşadığım garip deneyimleri düşünüyorum. 5 yıldan da fazladır ki bu konuların içindeyim ama ne yazık ki hala da bilmediğim bir çok şey var ve bu çok kötü bir durum. Geçen dizimi kestiğim de şifa enerjimi kullanarak en azından kanamasını durdura bileceğim öğrendim. Bunu arkadaşıma anlatdim ama ego için değil o da yapsın denesin diğe. Kesinlikle ben konusuna katılmıyorum. Eğer içim de ki sıkıntıyı o arkadaşıma anlatmazsam gerçekten deliririm. Ailemde kimse bana inanmıyor geçen rüyamı anlatdigimda annem sen sizofrenisin gibi sözler dedi bu gerçekten çok kırıcı bir durum. Görüyorum biliyorum ama kimseye kanitlayamiyorum. Ben kelimesinin negativliyi sadece süper kötüler de olduğu gibi bakın ben yapıyorum siz yapamiyorsunuz dusuncesiyle söylenirse olur. Ama normalde durupta yasadiginizi ailenizle arkadaşlarınızla paylaşıp delirmemek için çabalamanin hic bir negativliyi yoktur diye düşünüyorum.
Sıkıntı içindeyim sürekli bunalıyorum senelerdir birşey arıyorum her tarafta bulamıyorum ne aradığımı bilmiyorum uzun zamandır depresyondayım ilaç kullanıyorum takıntılarım çok dediğiniz gibi bulmam gereken birşey var ama nasıl nezaman bulurum bilmiyorum yada nerden başlarım bilmiyorum ama zaman da geçiyor
Gelip geçen zamana aldırmayın. Zaman herkes için geçiyor. Arıyorsanız mutlaka bulursunuz. Ruhsal yönü derin insanlar için mevcut yaşam sistemi normal değildir. Değişime ve dönüşüme hazır olduğunuzda, sıkıntılar zirve yaptığında çözülme başlar. Siz size düşeni yapın ve aramaya devam edin. Sabredin madde boyutuna sığamayacak kadar geniş olduğunuz için sıkıntı yaşıyorsunuz.
Farklı bir açılım olması adına deneyin sadece Ruhsal Güçleri Geliştirme Yöntem ve Teknikleri
Merhaba…!Çok güzel bir yazı olmuş; bende yaşadım ikinci bentte ki yazdıklarının aynısını….Yeteneklerim bazen bilinçsiz çıkıyor kontrol altına alamıyorum…Tek başıma bu işin içinden çıkacağımı da hiç zannetmiyorum. Sanki bir öğretmen lazım bana ;maddede yaşayan insanlar bu ruh hallerini bilmediği için boş işler diyorlar …. Bu yetenekleri bize Allah verdi böbürlenmeye gerek yok tabii ki……Ailemle bile iletişimim kopuk benim …; Rüyalar hatırlamıyorum uzun zamandan beri ;çok nadir görürüm o gördüklerimi yaşarım belli süre sonra! Yalnız kaldığım zamanlar hep beni rahatsız ediyorlar ne kadar dua okusamda ;görüntü değil sesler oluyor görmekte istemiyorum zaten…Sadece kendimi Allaha yakın hissettiğimde içim huzurla doluyor….Burcumda yükselenimde balık…Bazen öngörüler halüsinasyon gibi film şeridi gibi beynimden geçiyor tek sorunum var kontrol altına almak….! Normal hayata ayak uyduramıyorum………
Merhaba. Teşekkür ederim. Kontrol konusunu zamana yayın. Yaptığınızda huzur bulduğunuz şeyleri ısrarla ve sabırla yapmaya devam edin. Kendinizi keşfettikçe bir çok sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Sizi anlayacak insanlarla birlikte olmaya, sohbet etmeye çalışın. Sizi anlayan insanların varlığı kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Nasıl daha güzel anlatılabilirdi bilmiyorum. Çok teşekkürler güzel üslubunuz ve anlatımınız için. İçimde karşılık bulmayan soru işaretleri için tatmin edici bir yazı olmuş.
Şuan gerçekten şoktayım, senelerdir yaşadıklarımı yazmışsınız. Burada yazdıklarınızı hep yaşadım, aslında küçüklükten beri sessiz, sakin, güzel huylu, etrafımdakiler tarafından sevilen biri oldum. Yaklaşık beş sene öncesine kadar hayatım normaldi. Ama bu beş senedir inişler çıkışlar yaşıyorum. Adına bazen ruhum sıkılıyor bazen depresyon diyorum. Sebepsiz sıkıntılar, gerginlik, huzursuzlukla başladı sonra öğrencilik hayatımın getirdiği sorumluluk ve sıkıntılarla ağırlaştı. Mevcut hastalıklarımda ağırlaştı. Ancak yazdığınız gibi tam bu keşmekeş halinde algılarım değişti ve ben neye uğradığımı şaşırdım. Korkmaya başladım. Birden bire hiç görmediğim, bilmediğim, duymadığım şeyleri deneyimledim. Başlarda dayanılmazdı. Şu son bir senedir kendimi kabullendim, yaşadıklarımı kabullendim, yeni deneyimleri kabul ediyorum. Akışına bıraktım, sakinlikle karşılamaya çalışıyorum. Çünkü hiçbirşey sebepsiz değil demekki yaşayıp deneyimlemem gerekiyor diye düşünüyorum. Ruhum daraldığında kendime maneviyatıma daha çok yönelmeye çalışıyorum.
Sizi tebrik ederim Büşra Hanım. Bu hayatta hiçbir şeyin sebepsiz olmadığını insan zamanla öğreniyor. Herşey gibi yaşadığımız sıkıntıların da bize öğreteceği çok şeyler var. Sükunetle karşılayıp “buyur görevin neyse yap” demek, varsa eksiklerimiz onları görerek gidermek, “Sende nereden çıktın” demekten daha öğretici ve geliştiricidir.
Teşekkür ederim, elimden bişey gelmiyor isteyerek bu deneyimleri yaşamadım ve fark ettim ki korku bu durumu daha da kötüye götürüyor. Bende artık sakin kalmaya çalışıyorum, benim bunları yaşamam deneyimlemem gerekiyor, bu belki benim sınavım, belki olgunlaşmam için yaşamam gerek. Dediğiniz gibi bilinçle karşılandığında gerçekten üzerimizdeki baskı ve gerginlik azalıyor. Tek dileğim sindire sindire deneyimlemek ve bu süreci tamamlayabilmek.
Ben bütün bu belirtileri yaşadım ama şimdi olan bir şey değil bütün hayatım boyunca hep olan şeyler yeni kendimi bildim bileli
Bazen anlamsız bunalım lar yaşıyorum baktığım gordüğüm her şey bana ağır geliyor bazen patlamalar yaşıyorum senli herşey bir saçmalık
Bütün insanaar hayatları amaçları bilmiyorum bunu anlatmaya eklemeler yetmez bunu sadece hisede bilirim ve bütün bunlar olurken her seferinde yeniden yok oluyorum ama bu bir yok oluş değil herbiri yeni bir başlangıc senki cozmem gerken şeyler var ama bunlar benim sorunum değil
Ama benliğim ban bunun bizim sorunumuz olduğunu ve devam etmem gerektiğini söylüyor
Dün akşam saat iki di ben uyumaya calışıyordum ve her zamanki gibi bir şeyler görüyordum gorduklerimin gerceklikleri hepsi farklıydı ama sonra bir şey gördüm bu inanılmazdı sanki zihinim bir anda bir ev yarati bir kale gibiydi ve bu oldu orda değildim ama kaleyi gördüm önce her şey karanlıktır sonra bir anda bir kala oluştu hemde zihnimin cicinde sonra gözlerimi açıp tekrar kapatım ve bir göz gördüm kocaman içi siyah kırmızı bir göz göz şekli tıpkı bir timsa hin ki gbiydi
Ve o gece uyumakta çok zorlandım neden anlatığımı bilmiyorum sadece baylaşnak istedim napıcamı nerden başlıycamı bilmiyorum sanki hep denizin içindeyim ama yüzmeden bir yere varamam
Bu gibi durumlarda paylaşmak, anlatabilmek çok değerli ve önemlidir. İçinizdeki çözülemeyen düğümlerin farkına varıp yansıtmaya çalışmak farkında olmasanız da olumlu bir bilinç oluşturur.
Nereden başlayabilirsiniz?
Uygulamak zorunda değilsiniz ama öncelikle doğum haritanızı incelemenizi öneririm. Ne tür etkilere açıksınız, ruhsal yönden ne kadar hassassınız, bunları bilmeniz sorunun kökenini bulmak açısından önemlidir.
Psişik Etkiler ve Psişik Saldırılar kategorisi altındaki konuları inceleyin. Yaşadıklarınızla ilgili bazı bilinmeyenleri orada bulabilirsiniz.
İçiniz sıkıldığında yazmaya, günlük tutmaya, birileri ile paylaşmaya özen gösterin. Sizi doğal ve normal yaşama bağlayacak bağlantılar oluşturmaya çalışın. Takıldığınız konular ve sorunlar olursa konuların altına veya bize yazabilirsiniz. En azından sizi anladığımızı bilmenizi isteriz.
Yazıda geçen “anlatmayın ki BEN ortaya çıkmasın” sözleriyle bahsedilen o zaman paylaşınca rahatlayacağımız iç sıkıntılar ve yaşadıklarımız değil?!? Neyi paylaşmak BENi ortata çıkarır? Belki varlığını farkettiğimiz ruhsal yeteneklerimizi mi paylaşmamalıyız?
Doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kişilerle herşey paylaşılabilir. Özellikle, iç sıkıntıların geçmesi için bizi anlayacak insanlarla konuşmamız çok önemlidir. Bahsettiğim nokta o değil.
Bahsedilen “ben”, yapılan çalışmalar sonrası elde edilenlere atıfta bulunarak “ben buna sahibim, ben bunları yapabiliyorum, benim çok özel güçlerim var, özel kabiliyetlerim var, sizden daha üstünüm…” ve benzer şekilde “BEN” kavramına negatif bir şekilde vurgu yapan ifadelerdir.
Ben artik acidan haz aliyorum. sadist degilim sukurler olsun. fakat sorunlar ve sikintilarla muutlu olmaya calisiyorum. degilse aklimi kacirmak istemem. cok yol yurudum bu noktada kaldim suan. evet aklimimi kaciriyorum veyahut delimiyim diye dusundugum zamanlarda oldu fakat, doktorlar haplar, icindeki olaylari baskilama metodu bunlar cozum degil. skntilarla mutlu olmak gerekir suan bu durumdayim. fakat ne yazikki bu duruma bir son veremiyorum. kucuk bir not daha, ben kasitli olarak bu yolda yuruyup bu basamaga gelmedim. hersey kendiliginden olustu ve bende yasadim. bazen ogreniklerimi uyguladim vr sabirla zamana biraktim. evet arafta kaldim ne yapacagimi bilemiyorum. vcudumun icinde durmak bilmeyen varliklardan tutunda vcudmun disina dokunan binlerce varliga kadar hissediyorum, aklimi kacirmama gerek yok, bu beni deli ustun yada farkli kilmaz. bu aciyla sadece mutluyum. kurtulacagim gunun beklentisi icindeyim. Bana yardimci olacak birilerine ihtiyac var
Yalnız olmadığınızı bilmenizi isterim. Sizin durumunuzda olan çok sayıda insan var. Eğer bu duruma bilinçli bir çalışma sonrası girmemişseniz doktor kontrolü altında olmanızda yarar olabilir. Ancak bakış açımızın herşeyi değiştirdiğini de biliyor olmalısınız ki öyle olduğunu anlıyorum. Yaşadıklarımdan çıkardığım sonuç hiçbir şeyin sebepsiz olmadığına yönelik. Sebepleri ve olanların neden olduğunu anlamaya çalışarak sabırla hareket etmek ilk etapta ruhsal kaosu büyük oranda önlemektedir.
Tesekkur ediyorum guzel yorumunuzdan dolayi. guzel temenniler insana kendini iyi hissettiriyor. Ben icinde bulundugum durumla barisik bir hale geldim. zaman acida olsa herseyin ilacidir bir nevi. sabirli olmaktan baska caremiz yok o halde. Bulundugum halden artik keyif duyup faydali seylerle mesgul olmaya calisiyorum. tekrardan tesekkur ediyorum.
Rica ederim Zeynep Hanım